Karne günü, kimi çocuklar için oldukça heyecan verici bir gündür. Kimileri için ise, bir an önce sona ermesi gereken günlerden birisidir. Karne gününden sonra tatil dönemine girilecek olması, öğrencilerin mutlu olmasını sağlayan tek ortak etmendir. Anne ve babalar karne gününde, sonuç her ne olursa olsun çocuklarının şevkini ve neşesini kıracak davranışlarda bulunmamalıdır. Karnesinde zayıf olan çocuğun başarısız veya yetersiz olduğunu düşünmek doğru değildir. Çocuğa, tembel ve beceriksiz olduğunu düşündürecek hiçbir tavır sergilenmemesi gerekiyor.
Karne Her Şey Demek Midir?
Bazı anne ve babaların en büyük yanılgısı, çocuklarını karne üzerinden tanımaya çalışmalarıdır. Başarı, karneye endeksli değildir. İlkokul zamanında karnesi zayıflarla dolu bir çocuğun lise ve üniversitede çok başarılı olması mümkündür. Bu durum, tam tersi bir şekilde de tezahür edebilir. Karne, odak haline getirilecek bir belge değildir. Elbette ki, getirilen zayıfların nedenlerinin irdelenmesi gerekiyor. Ancak çocuğa baskı kurmak ve beceriksiz olduğunu ifade etmek büyük bir yanlıştır.
Okul derslerinde başarısız olan bir çocuğun farklı alanlardaki yetenekleri geliştirilebilir. Sosyal ve sayısal derslere ilgisi olmayan çocuğun spor konusundaki başarısını anne ve babanın dikkate alması gerekiyor. Çocuğunu yakından tanımaya çalışan anne ve baba, onun neyi severek yaptığını ve başarılı olduğunu fark edebilir. Bu durum, ilgili alana daha fazla ehemmiyet atfedilmesini sağlayabilir. Zayıf olan derslerin ise, özel ders takviyeleriyle kurtarılması mümkündür.
Çocuğunuzu Etiketlemekten ve Sınırlamaktan Kaçınmalısınız
Her anne ve baba çocuğun takdir ve onur belgesi almasını arzu edebilir. Ancak bu belgelerin alınmaması, onun takdir edilecek yanlarının olmadığı anlamına gelmiyor. Çocukların başarılı veya başarısız şekilde etiketlenmesi doğru değildir. Elbette ki, karnesi iyi olan çocukların ödüllendirilmesi gerekiyor. Ancak derslerinde başarılı olmak, sosyal hayatta başarılı olmanın tek yolu değildir. Dolayısıyla çocukların hayatını bütüncül bir yaklaşımla değerlendirmeye tabi tutmak gerekiyor. Okul, bütüncül yaklaşımın sadece bir parçasıdır.
Problemin Özünü İrdelemek Gerekiyor
Anne ve baba, üzerine düşen vazifeleri yapmış olmayabilir. Buna rağmen, her anne ve baba, okul başarısızlığından çocuğunu sorumlu tutabilir. Ama işin aslı böyle değildir. İyi bir anne baba, mükemmel bir gözlemcidir. Okul dönemi boyunca, çocuğunun derslere olan yaklaşımın takip eder, gözlemler ve gayretini takdir eder. Tüm bunlara rağmen başarısız olan bir çocuğun aslında, gayretinden dolayı takdir edilmesi elzemdir. Tersi bir durum da söz konusu olabilir. Dönem boyunca hiçbir gayret göstermeyen çocuğun dersleri zayıf gelebilir.
Böyle bir senaryo gerçekleştiği zaman derslere olan ilgisizliğin veya gayret edilmesine rağmen elde edilemeyen başarısızlığın nedenleri irdelenmelidir. Evdeki ortam, eşler arasındaki sorunlar, çocuğun bedensel ve ruhsal rahatsızlık durumu, okuldaki sorunları ve daha birçok dış faktör çocuğun başarısını etkileyebilir. Bunların tespit edilmesi, anne ve babanın uhdesindir. Başarısızlığın sebepleri anlaşıldığı zaman tamir edilebilir ve bir sonraki döneme daha iyi bir şekilde hazırlanılabilir.
Çocuğun Kendisine Olan İnancını Yıkmak
En büyük hatalardan birisi de, çocukların neşesini elinden almak, umudunu tüketmek ve inancını kırmaktır. Çocuğun geleceğini elinden alacak söz ve davranışlarda bulunma hakkı, anne ve babasında bile yoktur. Elbette ki, hiçbir anne ve baba çocuğunun geleceğini çalmak istemez. Ancak ebeveynlik konusundaki bilinçsizlik nedeniyle çocuklar üzerindeki baskı sorunlara neden olabiliyor. Karnesinde kırıklara sahip olan çocuğun başka bir çocukla karşılaştırılması, yapılan en büyük hatalardan birisidir.
Çocuklar hassastır. Sevgi ve ilgi beklerler. Ancak bu ilginin karnesinde pekiyi notlar olmadan gelmeyeceği düşünen çocuk, kaygı ve endişe içerisinde büyüyebilir. Bu da, dikkatini, yaşam enerjisini, özgüvenini ve başkalarına olan itimadını köreltir. Her ne olursa olsun karnesi zayıflarla dolu bir çocuğu sevin, sayın ve problemlerini öğrenmeye çalışın.
Karnesinde Zayıf Olan Çocuklara Nasıl Bir Yaklaşım Sergilenmelidir?
Kimse mükemmel değildir. Hayat, sürprizlerle doludur. Kimisi çok başarılı olabilir, kimisi ise, başarısız… Her iki kesimin de duyguları var. Yaşama dair umutları devam eder. Ta ki birileri gelip, ellerinden almaya çalışmadıkça…
- Bir çocuğun en büyük destekçileri anne ve babasıdır. Anne ve baba, her ne olursa olsun çocuğuna destek olacağını ve ona güvendiğini hissettirmelidir. Bu gerçekleştiği zaman, okuldaki hocanın, sınıftaki arkadaşının çocuk için ne dediğinin pek bir anlamı ve önemi kalmaz. Çünkü çocuk, arkasında annesini ve babasını nazır bilir.
- Karneyle ilgili bir analiz yapılması doğrudur. Ancak karne gününden sonraki tatilin her günü ve saati ders odaklı konuşmak doğru değildir. Zayıf ve eksik olan derslerle ilgili planlar yapılabilir. Fakat tüm tatil dönemini kaplamamasına ve çocuğun tatille ilgili planlarını engellememeye özen gösterilmesi gerekiyor.
- Zayıf derslerle ilgili analizlere çocuğu da dahil edin. Neden derslerin zayıf geldiğini kendisine sorun. Ne yapabileceğinizi konuşun. Ancak bu konuşma, rahat ve sakin olmalıdır. Çocuk, kendisini baskı altında hissetmemelidir. Sorguya çekiliyor gibi düşünmemelidir.
- Karnedeki zayıflar nedeniyle çocukların cezalandırılması asla doğru değildir. Çünkü bu notların sebepleri sizi de içerisine alabilir. Dolayısıyla, kendinizi de cezalandırmanız gerekebilir. Zayıf notlardan ötürü ceza vermek yerine, çocuğunuza iyilikte bulunun. Diğer taraftan, karne çok iyi olabilir. Bu nedenden dolayı da aşırı ödüllendirme yapmayın.
- Anne ve babanın yapmaması gereken en önemli şey de başkalarının yanında asla çocuğu küçük düşürecek, incitecek davranışlarda veya sözlerde bulunmak. Başkalarının yanında, başarılı çocuklarla kıyaslamayın. Bu durum, çocuğun kendisine olan güvenini olumsuz yönde etkileyebilir.
- Çocuğun karnesi zayıflarla dolu olabilir. Bundan dolayı eşlerin birbirlerini suçlamaya çalışması ve sözlü kavgaya tutuşmaları doğru değildir. Böyle bir tartışmaya sebep olduğu için çocuk kendisini suçlu hissedebilir. Morali bozulur ve mutsuz olur. Anne ve baba, olgun bir yaklaşım sergilemelidir.
- Zayıf derslere çok fazla odaklanmak doğru değildir. İyi olan derslerinden dolayı çocuğu takdir etmeyi de bilin. Zayıf olan derslerinin problem olmadığını ve gayret ettiği zaman onları da düzeltebileceğini söyleyin.
- Bazı anne ve babalar oldukça otoriterdir. Bu durum, karnesinde zayıfı olan çocukların korkularından dolayı farklı yollara tevessül etmelerine neden olabiliyor. Evden kaçma, karneyi saklama, akrabasına sığınma veya daha kötü olarak kendisine zarar verme gibi durumlar yaşanabiliyor. Bu tip şeylerin söz konusu olmaması için mutlaka çocuğa karşı sevecen yaklaşımlar gösterilmelidir.
Son olarak şunu ifade edelim. Her çocuk özeldir, ilgi ve sevgi bekler. Bunları veremeyen anne ve babaların çocuklarından başarı beklemeleri mümkün değildir. İlgisiz ve başıboş kalan çocukların başarı oranı çok düşüktür. Çocuklarınızın daha mutlu ve başarılı bir geleceğe sahip olması için yazımızda bahsettiğimiz noktalara dikkat etmeniz yararınıza olacaktır.
Çocuklarınızın sosyalleşmesine yardımcı olmak için yapabileceklerinizden bahsettiğimiz yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.