Zamanımızın çoğunu iş ortamında geçiririz. Bazı insanlar iş ortamında, diğerlerine oranla daha fazla zaman geçirirler. Yapılan iş gereği bazı olumsuzlukların ortaya çıkması normaldir. Ancak bu olumsuzlukların fazla olması, o ortamda çalışan herkesi etkiler. Sürekli olması halinde ise iş hayatında tükenmişlik sendromu etkileri ortaya çıkar.
Yaşanan çatışmalar, anlaşmazlıklar, aynı iş ortamını paylaşan kişiler üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Üstelik zamanın çoğunun bu ortamda geçirildiği düşünüldüğünde. Olumsuz etkiler ise kişisel özelliklere göre farklılık gösterir. Bazı insanlar yoğun baskı altında çalışabilir ve bu durum onları çok da etkilemez.
Bazı insanlar ise hassas bir yapıya sahiptir ve olumsuz durumlar bu kişiler için katlanılmaz hale gelebilir.
Önceleri yaptığı işi severek yapan bir kişi, tükenmişlik sendromu belirtileri gösterdiğinde, eskisi kadar işini sevmemeye başlar. İş arkadaşlarına soğuk ve duyarsız hale gelir. Sorumluluklarını yerine getirmemeye ve sürekli olarak bahane üretmeye başlar.
Kronikleşmiş yorgunluk, işyerinde yaşanan çatışmanın ev ortamına da sıçraması ve en sonunda da kişinin kendisini değersiz hissetmesi durumu…
Yukarıda anlattıklarımızı birçok kişi yaşamıştır ve halen de yaşamaya devam ediyordur. İş hayatında tükenmişlik sendromu en çok koşulların olumsuz olmasına, adaletsiz iş paylaşımına ve gereksiz çekişmelerin yaşanıyor olmasına bağlıdır. Aynı durumu sosyal ortamlarda ve aile ortamında da gözlemleyebiliriz.
Ancak iş hayatında bir zorunluluk söz konusudur. İnsanlar çalışıp para kazanmak ve ihtiyaçlarını karşılamak zorundadırlar. Aile ortamında da bir zorunluluk söz konusudur.
Görüldüğü üzere kişiler üzerinde oluşan baskı belli zorunluluklar sonucunda ortaya çıkar. Bu baskının dayanılamayacak bir hale gelmesi ile birlikte, artık kişi eskisi gibi davranışlar sergilememeye başlar.
Yaptığı işten dolayı takdir edilmeme ve gereksiz yere yapılan eleştiriler, iş hayatında kişinin kendisini yetersiz hissetmesine ve işinden soğumasına neden olur.
Aslında bu durumun çözümü oldukça basittir. Ancak çoğu zaman iş ortamında oluşturulan sistemler, olumsuz da olsa değiştirilmek istenmez.
Adaletsiz koşulların düzeltilmesi, çalışanların yaptıkları işlerde takdir edilmesi, çalışma koşullarının ve saatlerinin adil olacak şekilde düzenlenmesi ile birlikte, sendroma neden olan sebeplerin bir çoğu da giderilmiş olacaktır.
Meryem Üzerli Tükenmişlik Sendromu
Türkiye’de ve dünyada ilgi ile izlenen “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin başrol oyuncularından Meryem Uzerli, dizinin 100. Bölümü yayımlanamadan apar topar ülkeyi terk etmişti. O dönemler herhangi bir açıklama yapılamadı. Ancak sonradan, Uzerlinin Tükenmişlik sendromu yaşadığı ve tedavi için Berlin’e gittiği açıklaması yapılmıştı.
Tükenmişlik sendromu o dönemlerde birçok kişinin ilgisini çekmişti. Bu ilgide Uzerlinin de büyük etkisi olmuştu.
Meryem Uzerli tükenmişlik sendromu, yaşadığı sıralarda yalnızca iş hayatında değil, özel yaşamında da sorunlar yaşıyordu. Kendisinin yaptığı açıklamada 14 saate varan çalışma süreleri ve aniden ortaya çıkan ek çalışma süreleri, bir süre sonra Uzerlinin psikolojik ve fizyolojik olarak yorulmasına yol açmıştı.
O dönemlerde dizi setlerindeki çalışma koşulları da masaya yatırılmıştı. Hatta bir ara bu durum dizi oyuncuları tarafından protesto edilmişti. Koşulların sağlıksız olması ve çalışma saatlerinin uzunluğu, yalnızca Meryem Uzerli üzerinde değil, daha birçok dizi oyuncusu üzerinde olumsuz etkilere neden olmuştu.
Ancak Meryem Uzerli ile gündeme gelmişti ve birçok kişinin dikkatini çekmişti. Aslında yalnızca dizi setlerinde değil, birçok iş kolunda bu sorunlar yaşanıyor.
İş kollarında çalışma koşullarının ve saatlerinin belirli bir sistem altında düzenlenmemesi bu duruma neden oluyor. Birçok insanın bildiği gibi, birkaç kişinin yapacağı bir iş bir kişiye yükleniyor ve bu durum da tükenmişlik sendromuna neden oluyor.
Ülkemizde yaygın olarak yaşanan bu sorun yüzünden az da olsa intihar edenler ve birçok fizyolojik ve psikolojik hastalığa yakalananların sayısı oldukça fazladır.
Sağlık Çalışanlarında Tükenmişlik Sendromu
Sağlık sektöründe de ülkemizde birçok sorun yaşanıyor. Sağlık çalışanlarına şiddet, uzun ve yorucu çalışma saatleri, çalışanların üzerinde mevcut olan ve çalışanların he an hissettiği yoğun baskılar…
Evet! Hayat kurtarmak kolay bir iş değil. Hasta olan insanlarla ilgilenmek de birçok kişinin yapacağı bir iş değil.
Yapılan bir araştırmada sağlık çalışanlarının tükenmişlik oranı %28,90 olarak tespit edilmiştir. Bu oranda en fazla pay kadınlara düşmektedir. Yani kadınların iş hayatında olumsuz koşullara karşı tahammüller daha azdır. Sağlık çalışanları arasında da kadınlar, en fazla tükenmişlik yaşayan kesim olarak istatistiklere yansımıştır.
Aynı çalışmada evli olanların, bekar olanlara oranla tükenmişliğe daha fazla maruz kaldıkları gözlemlenmiştir. Evli ve en az bir çocuğu olanlarda ise durum daha vahimdir. Bu sonuçlara göre evli olan ve en az bir çocuğa sahip olanların daha fazla çalışma ve sorumluluk alma durumda oldukları ve tüm bu baskılara daha fazla dayanamadıkları gözlemlenmiştir.
Yani hem iş yaşamında, hem de ev ortamında baskı söz konusudur.
Tükenmişlik Sendromu Hastalığı Nedir?
Aslında sendromu hastalık olarak değerlendirmek doğru değildir. Rahatsızlık demek daha doğrudur. Geçici bir durumdur ve tedavi yöntemleri bakımından hastalık olarak değerlendirilemez.
Tükenmişlik sendromu hastalığı nedir sorusu ise daha çok, birçok kişinin bu durumu bir hastalık olarak görmesinden kaynaklanmaktadır.
Günümüzde özellikle büyük şehirlerde stres ve beraberinde birçok hastalık meydana gelmektedir. Stresin de aslında tükenmişlik sendromunun kaynağı olduğu söylenebilir.
Sürekli koşuşturma ile geçen ve dinlenmeye zaman olmayan bir hayat…
Kısaca tükenmişlik sendromu olarak adlandırılabilir. İnsanların sosyal davranışlarının da bu durumda büyük etkileri vardır. İş ve sosyal yaşamda insanların empati duygusundan yoksun olması ve birbirlerine karşı hoşgörüyü yitirmeleri, insanların duygusal olarak bir süre sonra duyarsızlaşmasına ve etrafına karşı giderek artan öfkeli tavırlar sergilemesine neden olmaktadır.
Tükenmişlik Sendromu Nasıl Anlaşılır?
Sendromu anlamak aslında kolay değildir. Bunun nedeni her insanın olaylar karşısında farklı tepkiler vermesidir. Ancak iş ortamında mevcut olan gerilime bakarak, bu yerde sendromun ortaya çıkma olasılığının fazla olduğu anlaşılabilir.
Bazı insanlar, baskı altında uzun bir süre çalışabilir.
Tükenmişlik sendromu nasıl anlaşılır sorusunun cevaplarından bir tanesi de, kişinin sosyal yaşamında gizlidir. Çünkü iş yaşamı ve sosyal yaşam belirli bir denge içerisinde olmazsa, bu kişide belli başlı bozuklukların çıkmasına neden olur.
Sendromu yalnızca iş ortamı ile sınırlandırmak, doğru bir yaklaşım değildir. İnsanların hayatlarında istediklerini çok çalıştıkları halde elde edememeleri durumu da sendroma neden olabilir.
Tipik olarak sendrom:
- Kişinin sabahları oldukça isteksiz olarak uyanması
- İşte gitmede isteksizlik
- Sürekli olarak hata yapma ve bu hatalara sürekli olarak bahane bulma
- Kişinin kimse ile konuşmak ya da görüşmek istememesi
- Kızgınlık ve öfke duygularının dışa vurulması ve bu tavrın sürekli olarak sergilenmesi
- Çaresizlik duygusu ve hayattan bir beklentinin olmaması
- En sonunda ise kişinin içinde bulunduğu tüm oluşumlardan aniden uzaklaşması
Belirtilerden anlaşılabilir.
Genellikle tüm olumsuz duygular birikir ve kişi, bir anda kimsenin beklemediği tavırlar sergiler. Aniden çekip gitme tipik olarak görülen davranışlardan bir tanesidir.
Bu süreçte kişi içinde biriktirdiği tüm olumsuz duyguları bir anda dışarı vurur ve bu dışarı vurma, kişiden kişiye farklılıklar gösterir.
Nadir de olsa yaralama ya da ölüm olayları gözlemlenebilir. Sendromun tipik bir cinnet vakasına dönüştüğü durumlara pek rastlanmamıştır.