Her yıl dünya üzerinde milyarlarca doğum olayı meydana gelir. Bu doğumlardan bazılarında çocuklar down sendromlu olarak dünyaya gelir ve özel olarak hemşire bakımı uygulamasına ihtiyaç duyarlar.
Memeli özellik gösteren her canlı türü için doğurganlık ve dolayısıyla hamile olma durumları son derece normal karşılanan özelliklerdir. İnsanlar tarafından dünyaya getirilen bebeklerin cinsiyetleri için genel tabir ile kız ve erkek ifadeleri kullanılırken, hayvanlar tarafından dünyaya getirilen bebeklere ise dişi ve eril yavru ifadeleri kullanılır.
Bütün anne ve babalar bebekleri olacaklarını öğrendikleri ilk andan itibaren, onu sağlıklı bir şekilde hayata getirmek için gerekli olan şeylerin yapılmasını sağlamaya çalışır. Bu noktada hamilelik süreci boyunca pek çok farklı yol izleyerek beslenmeden barınmaya, güvenlikten sağlık kontrollerine kadar oldukça geniş bir perspektifte koordineli olarak çalışırlar.
Bazen anne adayının hamilelik sürecindeki dikkatsizliği ya da bilinçsizliğinden kaynaklı olarak bazı olumsuzluklar yaşanabilir. Bunun yanında çevresel faktörlere, üzücü ya da tehlikeli durumlara maruz kalmanın da hamilelik üzerinde son derece önemli problemlere yol açabildiği bilinmektedir. Bu nedenlerden kaynaklı sorunlara örnek olarak;
– Normal şartlarda bir bebeğin anne karnındaki gelişimini en iyi şekilde tamamlayabilmesi için dokuz aylık, yani yaklaşık olarak kırk haftalık bir sürece ihtiyacı vardır. Anne adaylarının bu süreç içerisinde her zaman olduklarından çok daha dikkatli ve hassas davranmaları gerekir.
Özellikle bebeğin gelişimi için son derece önemli olan ilk üç ay boyunca her türlü olumsuzluk ve tehlikeli durumlardan korunmak, yapılacak olan işlerde mümkün olan en yüksek hassasiyeti göstermek gerekir. Aksi takdirde bebeğin vücudunda son derece ciddi sorunlar meydana gelebilir. Kalp rahatsızlıklarının önemli bir bölümü ilk aylarda yaşanan olumsuz durumlardan kaynaklanmaktadır.
– Gebelik diye de ifade edilen hamilelik döneminde anne adaylarının ilaç kullanması oldukça sakıncalıdır. Özellikle bilinçsiz kullanım bebek üzerinde ciddi sorunlar oluşmasına neden olabilir.
Anne adayının herhangi bir sağlık problemi dolayısıyla ilaç kullanması gerekiyor ise mutlaka doktoru ile konuşmalı ve doktorunun söyledikleri doğrultusunda hareket etmelidir. Aksi bir davranış, bebeğin sağlının bozulmasına ve gelişiminin doğru ilerleyememesine sebep olur. Bu durum bebeği kaybetmeye kadar gidebilir.
– Hamilelik esnasında sigara ve alkol gibi ürünlerin kullanılması da bebek sağlığı üzerinde ciddi sakıncalar doğrubilecek bir diğer nedendir. Bebekte bedensel ve zihinsel engellerin oluşmasına sebep olabilecek olan sigara ve alkol tüketiminden hamilelik süresi boyunca uzak durmak gerekir. Anne adayının kendisinin kullanmamasının yanı sıra, özellikle sigara içilen ortamlardan da uzak durması gerekir.
– Bir diğer dikkat edilmesi gereken durum ise radyasyona maruz kalmaktan kaçınılmasıdır. Radyoaktif etki yaratan ürünler bebekte kemik bozukluklarından beyinsel hasarlara kadar pek çok olumsuzluğa neden olur. Aynı zamanda düşük yapma riskini de ciddi ölçüde artırır.
Tüm bu olumsuzlukların yaşanmasına engel olmak için, sözü edilen davranış biçimlerinden uzak durmak ve hamileliğin tüm aşamalarında dikkatli davranmak gerekir.
Ancak kimi zaman ne kadar dikkat edilirse edilsin bir takım beklenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. Hamilelik sürecinde bebeğin sağlığı ve bununla paralel olarak gelişimi için yapılabilecek her şey doğru bir biçimde uygulansa da kimi zaman beklenenden farklı yönde bir ilerleyiş olduğu görülebilir.
Beklenmeyen durumlar arasında sayılabilecek çok fazla seçenek vardır. Genel anlamda incelendiğinde düşünülenin dışına çıkan bu farklılıklar, olumsuz olarak algılanmakta ve beraberinde yeni uygulamalarda bulunma zorunluluğu doğurmaktadır.
Hamilelik devam ederken öğrenilen, yeni kararlar verilmesine neden olan ve ivedilikle doktora gidilmesi gereken beklenmedik durumlardan bazıları şunlardır:
– Şiddetli ölçüde bel ve karın ağrısı hissedilir ve bununla birlikte kanama miktarında artış gözlemlenirse,
– Karın bölgesinde rahatsız edici ölçüde ağrı varsa ve bu ağrıya kanama, kusma ve bulantı ekleniyorsa,
– El ve yüz bölgelerinde normalin üstünde şişlik meydana geliyorsa,
– Göğüs ucundan ya da boşaltım sırasında boşlatım organlarından kan geliyorsa,
– Görme işlevinde bulanıklık gibi bozukluklar yaşanıyorsa,
– Şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi gibi durumlar söz konusu ise,
– Süreklilik gösteren bayılmalar oluyorsa,
– Üşüme, titreme, kaşınma gibi ekstra durumlar görülüyorsa mutlaka ama mutlaka en kısa sürede doktora gidilmesi gerekmektedir.
Tüm bu hususlar hamilelik süresin boyunca hassas davranılması ve bebeğin sağlıklı gelişebilmesi için dikkat edilmesi gereken durumlar arasında yer almaktadır.
Ancak bir de genetik farklılıklardan kaynaklanan gelişim şekilleri vardır. Bunlar arasında ismini en çok duyuran ve her geçen gün bu konu üzerindeki farkındalığın artmasına neden olan genetik farklılık durumu down sendromudur.
Down Sendromu Nedir?
Bir kromozom anomalisi olan down sendromu, çoğu insanın bilmediği ve nedir niye sorduğu bir genetik farlılık çeşididir. Sendrom, Trisomy 21 ismiyle de bilinmektedir. Her geçen gün konuyla ilgili farkındalık artmaktadır, fakat yine de yeterli bilgiye sahip insan sayısı yeterince fazla değildir.
Genel itibari ile insanlarda kırk altı adet kromozum bulunmaktadır. Down sendromlu bireylerde bu sayı kırk yediye çıkar, çünkü bu bireylerde yirmi birinci kromozomdan üç adet bulunur.Bu durumun sebebi ise hücrelerin bölünmesi sırasında yanlış bölünerek fazladan bir kromozoma daha sahip olmasıdır.
Halk arasında down sendromuna dair genel anlamda en çok bilinen yanlış, bu durumun bir hastalık olduğu ve tedavi edilmesi gerektiğidir. Bu algı tamamen yanlıştır, çünkü down sendromu bir hastalık değil, genetiksel anlamda farklılıktır.
Sendroma sebep olabilecek etmenler incelendiğinde, tek sebebin hamile kalma yaşı olduğu görülür. Genellikle otuz beş yaşını aşan ve hamile kalan kadınların çocukarında görülme riski vardır. Fakat bu durum sadece belirli bir yaşın üzerindeki kadınlar için geçerli değildir. Genç annelerin de down sendromlu bir çocuk dünyaya getirme ihtimalleri oldukça yüksektir.
Ortalama bir değer verilecek olursa her sekiz yüz doğumdan birinde down sendromu görülmektedir. Total olarak ise dünya üzerinde yaklaşık olarak altı milyona yakın down sendromlu birey vardır.
Down Sendromu Olan Çocuklar İçin Hemşirelik Bakımı Önemli Midir?
Down sendromu tanısı konan bir birey için hemşirelik bakımı almak son derece önemlidir. Çünkü hemşirelik bakımı sürecinde down sendromu ile ilgili önemli bilgiler alınabilir ve çocuğun düzgün büyüyebilmesi için doğru bir yol çizilebilir.
Hemşirelik bakımı yalnızca down sendromu olan bireyler için değil, böyle bireylerin anne ve babalarının ruhsal gelişimleri ve çocukları ile aralarında doğru ilişki kurulması için de son derece faydalı olacaktır.
Down Sendromu Durumunda Hangi Hemşirelik Yaklaşımı Uygulanır?
Down sendromu bulunan bireylerin için geliştirilen bir takım hemşirelik yaklaşım modelleri bulunmaktadır. Sendroma sahip bir çocuğun psikososyal gelişimi için hemşirenin beden dilini oldukça iyi kullanması gerekmektedir.
Hemşireler; aileleri bilinçlendirmeli, çocuğu rahatlatacak bir takım çözümleri getirmesi ve ebeveynlerle iş birliği içerisinde hareket etmesi son derece önemlidir.
Down Sendromu Teşhisi Ne Zaman Konur?
Her sekiz yüz doğumdan birinde görülen ve genetik bir farklılık sebebiyle meydana gelen down sendromu ile ilgili en çok sorulan sorulardan biri teşhisi ne zaman konur şeklinde yöneltilmektedir.
Uzun yıllar süren tıbbi çalışmalar sonucunda down sendromunun anne karnında teşhis edilebilmesi için bir takım testler geliştirilmiştir ve yapılan testlerin, bebeğin gelişimine hiçbir zarar vermeyecek şekilde uygulanması sağlanmıştır.
Fetal DNA yani yaygın adıyla NIPT olarak bilinen test sayesinde anne karnındaki bebeğin down sendromlu olup olmadığı tespit edilebiliyor. Anne adayından bir miktar kan alınarak özel tüplerin içerisine koyuluyor. Alınan bu kan NIPT testi ile incelendikten sonra sonuca ulaşılıyor.
Down Sendromu Kürtaj Yaptırılması Gereken Bir Durum Mudur?
Hamilelik esnasında yapılan testler sonucu, doğacak olan çocuğun down sendromu olduğu öğrenildiğinde kimi insanlar kürtaj yaptırılması gerektiğini, kimileri de buna gerek olmadığını söyler.
Bu durum tamamen anne ve babaların kişisel tercihlerine göre karar verecekleri bir meseledir. Kürtaj yaptırılması için belirlenen yasal bir süre sınırı vardır. İsteğe göre bu süre içerisinde kürtaj yaptırılabilir.