Ülkemizde her 10 kadından en az 3’ü çalışma hayatında yer alıyor. Kadınların işgücüne katılım düzeyi, ülkemizde çocuk bakıcısı arayanlar bakımından yoğunluk olmasına sebebiyet vermiştir.
Türkiye İstatistik Kurum’unun (TÜİK) çalışmasına göre, bu yıl kadınların 40 milyon 808 bin 147 sayısına ulaşması bekleniyor. Dolayısıyla çocuk bakıcısı arayanlar sayısında da artış olacaktır. Kadın nüfusunun artışının yanı sıra, ani bebek ölümü oranının azalması da çocuk bakıcısı arayanlar sayısında artış olmasını sağlayacaktır.
Çocuk Bakıcısı Arayan Aileler İstanbul
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, mega kent İstanbul’da günde ortalama 634 bebek dünyaya geliyor. Çocuk bakıcısı arayan aileler, Türkiye’nin en kalabalık ili olan İstanbul ilinde çoğunluktadır.
Çocuk sahibi olanların, bilinç düzeyinin yüksek olup çocuklarını daha sağlıklı büyütme konusunda istekli olmalarının sonucu olarak, çocuk bakım endüstrisinde artış meydana gelmiştir. Bebek-çocuk mağazalarının sayısında artış olması da bu duruma bir örnektir.
İstanbul ilinde yaşıyor ve çocuk bakıcısı arayanlar arasında yer alıyorsanız, Evdekibakıcım‘ı ziyaret edin. Sitemiz sayesinde, çocuğunuzu emanet edebileceğiniz nitelikli bir bakıcı bulmanız kolay olacaktır.
Çocuk Bakıcısı Arayan Aileler Beylikdüzü
İstanbul’un batıdaki ilçelerinden biri olan Beylikdüzü, İstanbul’da gecekondu yapılaşması olmayan nadir ilçelerden biridir. Belediyenin yapmış olduğu çalışma, bu semtte yaşayanların %40’ının üniversite mezunu olduğunu ortaya koymuştur. Dolayısıyla çocuk bakıcısı arayan ailelerin, Beylikdüzü semtinde yoğun olduğunu söyleyebiliriz.
Bakıcı arayan aileler, her şeyden önce aile büyükleri mi çocuğa bakmalı, bakıcı mı bakmalı sorusuna cevap bulmaya çalışır. Çocuk bakımını, anneanne veya babaanne gibi aile büyüklerinin üstlenmesi; aile değerlerinin çocuğa yansıtılması, çocuğa içgüdüsel olarak sevgi ve koruma duygusuyla yaklaşılması bakımından faydalı olacaktır. Ancak çağın getirilerinin sonucu olarak zihinsel gelişim açısından ve çocuğun enerjisine ayak uydurabilmek açısından çocuğun bakımının, çocuk bakıcısı tarafından yapılması daha uygundur.
Çocuğunun bakımını, bakıcının üstlenmesi kararını alan aile, ev işleri yardımcısı alanında hizmet veren danışmanlık firmalarından destek almayı tercih etmektedir. Bunun sebebi, firmaların geniş veri tabanının olmasıdır.
Siz de en doğru, eğitimli, kaliteli adayların kayıtlı olduğu bir platform arıyorsanız Evdekibakıcım‘ı öneririz. Sistemimizde hem yatılı hem gündüz çalışabilecek, oyun ablası veya abisi olarak çocuğunuzun ödevlerinde yardımcı olabilecek bakıcı adayları mevcuttur.
Sitemizde kayıtlı bilgileri olan adaylar arasından; yerli veya yabancı uyruklu, eğitimli veya deneyimli, sertifika sahibi, yaşlı veya genç bakıcı alternatifleri arasında seçim yapabilirsiniz. Sitemiz; binlerce ailenin, yüzlerce ilan arasında tercih yapmasını ve bu sayede çocuk bakıcısı bulma sürecinin kısalmasını sağlamaktadır. Sistemimizde kayıtlı olup, daha önce çalıştığı ailelere ait en az iki referans verebilen, ilk yardım ve bakım sertifikalarına sahip olanlar (tercihen), uzman bakıcı sayılırlar. Ancak adayın sabıka kaydının temiz olduğunu kanıtlayabilmesi ve yabancı uyruklu ise çalışma izninin olduğunu kanıtlayabilmesi önemlidir.
Ailelerin, bakıcı olarak evde hizmet verecek kişinin seçiminde ön şartı, bakıcının güvenilir ve sevgi dolu olmasıdır. Bakıcının, iyi bir bakıcı olarak nitelendirilebilmesi için sahip olması gereken diğer özellikler ise şunlardır:
- Empati yeteneği gelişmiştir.
- Beden ve ruh sağlığı yerindedir.
- Kendisiyle barışıktır.
- Saygılıdır ve insan ilişkileri iyidir.
- Temizliğe ve kendi kişisel bakımına özen gösterir.
- Aile içi ilişkilerde yaşanabilecek sorunlara karşı duyarlıdır.
- Sabırlıdır.
- İlk yardım bilgisi vardır ve acil durumlarda nasıl davranması gerektiğini bilir.
- Çocuk gelişimi ve bakımı konusunda eğitim almıştır veya bilgi sahibidir.
- Araştırmacı ve yaratıcıdır, yeni oyunlar üretmekte zorluk çekmez.
- Yeniliklere açıktır.
- Bir çocuğu kendinden uzaklaştırmadan disipline edebilir.
Bu özelliklerin hepsinin bir kişide toplanması bazen mümkün değildir. Örneğin, bakıcı adayının çocuk bakımı ve ilk yardım konusunda sertifika gösterebileceği bir eğitimi bulunmayabilir. Ancak sevecenlik ve saygı gibi karakter özellikleri bulunmadığında, bilgi ne düzeyde olursa olsun çocuk bakıcılığı mesleğinin yapılması mümkün değildir.
Bakıcı, çocuğun en çok iletişim içinde bulunduğu kişi olduğundan kendisine örnek aldığı kişi bakıcı olabilir. Bireyin karakterinin şekillendiği dönemin, çocukluk dönemi olduğu dikkate alındığında bakıcının önemi daha iyi anlaşılacaktır.
Bakıcılık, çoğunlukla bir meslek dalı olarak görülmez ve bu işi yapan kişiler, iş tanımlarına eklemeler yapılarak hor görülür. Oysa çocuk bakıcı unvanına sahip olanların iş tanımı, çocuk ile ilgili işleri kapsamaktadır. Saygı görmeyen bir bakıcı, aileden gördüğü muamele nedeniyle çocuğa gerektiği kadar ilgiyle yaklaşamaz.
Bakıcılar ile ilgili gündeme gelen şiddet içerikli haberlerin, bakıcıları konu alan korku, gerilim türündeki filmlerin etkisiyle bakıcılara önyargıyla yaklaşılabilmektedir. Oysa her bakıcı için aynı durum söz konusu değildir. Bakıcı adayıyla önceden birkaç gün geçirmek, bakıcı adayının karakteri hakkında ipucu elde edilmesini sağlar. Örneğin kendi kişisel temizliğine, dış görünümüne önem vermeyen birinin, bir çocuğun temizliğine önem vermesi beklenemez.
Çocuk Bakıcısı Seçilmesiyle Başlayan Süreç
Çalışma hayatında olduğundan, çocuğunun bakımı için çocuk bakıcısı desteği alan bir annenin tedirgin olduğu noktalardan biri de, çocuğun kendisinden uzaklaşmasıdır. Annenin, işten geldikten sonra çocuğu ile kaliteli vakit geçirerek, onun ihtiyaçlarını karşılayabilmesi durumunda, çocuk annesinden uzaklaşmaz. Ancak anne ilgisi, sevgisi görmeyen bir çocuk anneden uzaklaşarak bakıcıya yaklaşabilir.
Çocuklar, kendi ihtiyaçlarını karşılayan kişiye mutlaka bağlanacaktır. Bu noktada önemli olan bakıcının, çocuğun öz bakım ve oyun ihtiyacı gibi genel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve aile ile bakıcı arasındaki iletişimin iyi olmasıdır. Çocuk, ailesi ile bakıcı arasındaki ilişkinin iyi olduğunu gördüğünde, bu ilişkiyi kendisine model olarak alır ve bakıcı ile iyi bir ilişki kurar.
Çocuğun, bakıcısı ile yaşamaya alışabilmesi için annenin bir anda değil yavaş yavaş uzaklaşması doğru olur. Aksi halde çocuk, annesinin kendisini terk ettiğini düşünerek bakıcıya tepkili davranabilir. Annenin ve babanın, çocuğun yanında bakıcının davranışlarını övmesi veya bakıcıya ilgili davranması, çocuğun bakıcıya güvenmesini ve ona daha kolay alışmasını sağlar.
Bakıcının, çocuğun duruma alışmasını sağlamak için çocuğa yaklaşımı şefkat ve sevgi ile olmalıdır. Çocuğun isteklerini, belirlenen kurallar doğrultusunda karşılayarak çocuğu tatmin edebilmelidir. Anlayışlı ve paylaşımcı olarak, çocuğa doğruları gösterebilmeli ve çocuğun davranışlarını yönetebilmelidir. Bakıcının, ailenin kurallarına saygı duyarak onlarla iyi iletişim kurması, çocuğun alışma sürecini hızlandıracaktır.
Çocuğun bakıcıya güven duygusunun oluşması zaman alabilir. Ancak aileler için aynı durum söz konusu olmayabilir. Çünkü bir bakıcının gerçekten işini iyi yaptığı ve güvenilir olduğunu anlamak, iyi bir gözlem sayesinde kısa sürede mümkün olabilir.
Bakıcının çocukla olan iletişimi, onunla konuşurken kullandığı ses tonu ve çocuğa olan yaklaşımı mutlaka gözlemlenmelidir. Başlangıçta telefon görüşmesi yapılarak veya eve tanıdık ve akraba gönderilerek kontrol edilebilir. Bu yöntemler, güven duyma konusunda yeterli olmuyorsa, güvenlik kamerası ile bakıcı izlenebilir. Ancak kameranın özel alanlara yerleştirilmesi, özel hayatın gizliliği ilkesine aykırıdır.
Uyum sürecinin kolay atlatılması için tüm önlemler alındığı halde bir hafta veya daha uzun süre sonunda çocuk, bakıcısına ağlayarak tepki gösteriyorsa bakıcının değiştirilmesi uygundur.
Çocuğun bakıcısının, aileden veya çocuktan kaynaklanan olumsuz herhangi bir durum olmadığı halde işinden ayrılması gerekli olabilir. Bu durumda öncelikle bakıcının çalışma süresi azaltılarak, çocuk için geçiş süresi sağlanmalıdır. Aksi halde çocuk kendisinin terk edildiğini düşünür. Bu durum, çocuğun gelecekteki yaşantısında kuracağı ilişkileri de olumsuz yönde etkiler.
Bir bakıcının devamlı olmasının, hem bakıcı hem aile için koşulu, sevgi ve saygıdır. Sevginin ve saygının eksik olduğu hiçbir alanda olumlu duygular söz konusu olamaz.