Modern çağın en büyük nimetlerinden, kolaylıklarından biri kabul edilen teknoloji ne yazık ki aynı zamanda çağımızın en büyük tehlikelerinden biri. Bu tehlikeyi anlayabilmek için sanal suç işleyen korsanların ağına düşmemize gerek yok. Teknolojik aletlerin kendi özellikleri ve çalışma biçimlerinden kaynaklanan bir tehlike de söz konusudur. Cep telefonları, tabletler, bilgisayarlar sadece gençler, yetişkinler ve özellikle de gelişim çağındaki çocukların hayatını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Teknolojiyi gelişigüzel, kalitesiz ve maalesef yanlış kullanan birçok kişi çocuklara da olumsuz örnek teşkil edebiliyor.
Teknoloji ve Çocuk
0 ila 3 yaş arası bebeklerin en önemli yaş aralığıdır. Bu yaşlar arasında zihinsel gelişim, sağlıklı fiziksel büyüme anlamında kritik bir dönemi işaret ediyor. Bebeklerin en hızlı büyüdüğü, gelişme kaydettiği dönem 0 – 3 yaş arasıdır. Bu dönemlerde çocuklar uykudan oyuna, beslenmeden bakıma kadar dikkat ister. Aksi halde ilerleyen dönemlerde beyin gelişiminde sıkıntılar yaşanabilir. Uzmanlar bebeklerin beyin fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyen teknolojilere dikkat çekerek aileleri ve bakıcıları bu konuda uyarıyor.
3 yaşına gelene kadar akıllı cihazlardan ve televizyonlardan çocukları mümkün mertebe korumak ilerisi için sağlıklı bir beyin gelişimine zemin hazırlar. Bu konuda özen gösteren aileler gittikçe artarken henüz hiçbir şekilde bu durumun zararlı olmadığını bilenler hala mevcut. Aileler oyun ablası ve bakıcı seçiminde dahi akıllı cihaz – televizyon kısıtlaması getirerek çocuklarına daha doğal bir bakım hizmeti verilmesini sağlıyor. Peki, teknolojiye küçücük yaşına rağmen şimdiden esir düşen çocuklar için ne yapmalı? Nasıl adımlar atılmalı? Bu aşamada oyun abisi, çocuk bakıcısı nasıl fark yaratabilir? İnceleyelim.
Bakıcı Faktörü
EvdekiBakıcım ailesinde yer alan tüm bakıcılar, ablalar, ağabeyler üniversite eğitimi gören, görmüş kişiler olduğundan hepsinde çocukla kaliteli zaman geçirme bilinci oturmuş durumda. Genç bir bakıcıyla vakit geçirmek bebekler ve gelişim çağındaki çocuklar için oldukça faydalı sonuçlar getiriyor. Bakıcısıyla her gün farklı bir etkinlik içerisinde olmak kişinin teknolojiye ihtiyaç duymasını azaltıyor, önlüyor.
Sevgisiz, ilgisiz kalmış çocukların içine kapanarak teknolojiye yöneldiği bilinen bir gerçek. ‘Benim çocuğum sevgi dolu ama yine de teknolojiye çok düşkün’ durumları istisnayı oluşturuyor. Böyle durumlarda teknolojiyi doğru ve yeterli kullanma konusunda çocukları yönlendirmek gerekiyor. Zira geleceğin yetenekli dijital girişimcisi, kod yazılımcısı pekâlâ çocuğunuz olabilir. Kod okuryazarlığı tüm dünyada kabul edilmiş ve çocukların eğitimine dâhil edilmiş önemli bir bilişim adımıdır.
Teknoloji Kullanımın Öğretilmesi
Türkiye’de de bu yönde çalışmalar yapılmıştır. Çocuğunuzun teknoloji tutkusunu doğru yönlendirerek bir yeteneğe, hobiye, meslek haline dönüştürmek her zaman mümkündür. Teknoloji eğitimi veren oyun ablası ve ağabeylerimiz bu anlamda çocuklar için ideal bir rehber oluşturuyor. Bağımlılık derecesinde bir teknoloji düşkünlüğü veya tamamen psikolojik etkenlerle teknolojiye yönelen çocuklar için oyun ablaları harika etkinlikler, programlar hazırlıyor.
Kitap okuma saatleri, hikâye anlatma oyunları, skeçler yazıp canlandırmalar yapmak, bir nesneyi veya olayı resmederek eğlenceli vakit geçirmek, müzik yeteneklerini keşfe çıkmak, tiyatro ve sinema günleri düzenlemek, doğayı keşfetmek üzere açık alanda vakit geçirmek, yürüyüş – koşu – basketbol – voleybol – pilates gibi çeşitli sportif faaliyetlerde bulunmak çocukları teknolojiden uzak tutmanın en keyifli ve sağlıklı yolu.
Çocuklar yapacak alternatife en önemlisi kendisiyle sevgiyle, ilgiyle vakit geçirecek biri ile birlikte olduğunda tablete, telefona ihtiyaç duymuyor; eksikliğini hissetmiyor. Pedagoglar da ebeveynleri bu anlamda sıklıkla uyarıyor, kaliteli zaman vurgusu yapıyor.“Eğitimli Oyun Ablasının Çocuklara Faydası” başlıklı makalemizi okuyarak bir ablanın, abinin sadece birkaç saatlik programlarla neler yapabileceğini, çocukların zamanını nasıl kaliteli etkinliklerle doldurabileceğini görebilirsiniz.
Teknolojinin Çocuk Üzerindeki Yıpratıcı Etkileri
Maalesef, çocuk bakmanın oldukça zorlaştığı yönünde görüş beyan eden aileler var. Halbuki, neredeyse hiç kimse çocuğu için neyin faydalı veya faydasız olabileceğine dair araştırma içerisinde değildir. Çok az bir kesim tarafından çocuk terbiyesi alanına ilgi duyulduğu kanısındayım. Anne ve baba kendi derdiyle ilgilenebilmek için çocuğuyla ilgilenmeyi erteleyebiliyor. Onu, bilgisayar, tablet ve buna benzer şeylerle meşgul hale getirebiliyor. Sonuçta, kendisi rahat ediyor ama çocuğu başkaları tarafından terbiye edilmiş oluyor.
Artık çocukların anne ve babalar tarafından terbiye edildiğini söylemek imkansızdır. Çocuklar, kim oldukları belirsiz sosyal medya fenomenleri tarafından terbiye ediliyor, internet üzerinden izledikleri saçma sapan çocuk dizileri, filmleri, videoları ve popüler kültürün elemanları tarafından yönlendiriliyor. Hal bu şekilde olunca çocuğun anne ve babasını dinlemesi söz konusu olmuyor. İş çığırından çıktıktan sonra kontrolün ele alınması asla mümkün değildir. Bu nedenle teknolojinin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsedilmesi lüzumludur.
- Çocuk hayatın gerçeklerinden yavaş yavaş kopmaya başlıyor. Teknoloji, insanın insanla olan ilişkisini kopardı. Sanal bir alem içerisine hapis etti. Yetişkinler kadar, çocuklar da sanal alem üzerinden kendilerine uğraş, hobi ve arkadaş edinme eğilimi içerisindeler. Oyunlarla, kendilerine gerçeklerden uzak bir dünya kurmanın derdindeler.
- Sanal alemin bir ferdi haline gelen çocuğun pratik hayatta başarılı olması mümkün değildir. böyle bir başarı ihtiyacı da hissetmiyor. Okulda, arkadaşlarıyla olan birlikteliklerinde ve evde yemek yerken aklı hep bilgisayar oyunundaki son kaldığı seviyede oluyor.
- Sanal dünyadan elde edilen değerlerin hangisinin tehlikeli veya tehlikesiz olduğu anlaşılamıyor. Çocuk için temel hedef, vaktini eğlenceli bir şekilde geçirebilmek. Bu bazen, birden fazla adamı vurmak, suç işlemek, çeteleri yönetmek gibi şiddet eğilimli oyunlarla tatmin ediliyor.
- Çocuk arkadaşlarından uzaklaştığı gibi, anne ve babasından da uzaklaşmaya başlıyor. Anne ve baba ise, çocuğun ayak altında dolaşmadığını veya bilgisayar başında göz önünde olduğuyla yetinerek müdahale edilmiyor. Halbuki, bilgisayar başında daha fazla sapık fikir, kötü ahlak ve aldatıcı yaşam profillerine maruz kalabiliyor.
- Teknolojin fiziksel zararları da vardır. Radyasyon saçan bilgisayar, telefon ve tablet gibi cihazlarla uzun süre iletişim de olmak zararlıdır. Görme yetisinin zayıflaması, fiziksel duruş bozuklukları, hareketsizlikten kaynaklanan fazla kilolar ve daha farklı sorunlar ortaya çıkabiliyor.
- Zihinsel gelişimin durma noktasına geldiğini de ifade edebiliriz. Her ne kadar oyunların yaratıcılığı desteklediğine dair algı varsa da, bu durum yanlış ve doğru değildir. Her oyun zihni melekeleri geliştirmez, aksine geriletebilir.
- İnternet üzerinden oynanan oyun temaları kimse için uygun değildir. Üstelik bu oyunlar içerisine, reklamlar yerleştiriliyor. Çocuklar uygun olmayan yiyeceklere sevk ediliyor. Tüketim artırılıyor.
- Yine bilinçsiz bir şekilde sosyal medyanın kullanılması halinde çocukların istismar edilmeleri mümkündür. Bununla ilgili haberler son dönemlerde daha da sık artmaya başladı. Ailelerin çocuklarını takip etmemesi, hem istismarcıların ağlarına düşmelerine hem de kötü arkadaş edinerek madde kullanımına kadar varan sonuçlar doğurabiliyor.
- Anne ve babaların çocuklarıyla oynamaması, yakından ilgilenmemesi ve iletişim kurmaması halinde çocukların oyun ve popüler teknolojik aletlere olan meyilleri asla azalmaz. Bunun olumsuz sonuçlarından korunabilmek adına anne ve babaların çocuklarıyla aktivite yapmaları ve eğlenmeleri lazımdır. Anne ve babaların da sosyal medyada geçirdikleri zaman dilimlerini, çocuklarına ayırmaları konusunda bilinçli olmaları icap ediyor. Aksi durumda, kötü bir rol model olarak çocukların tehlikelere maruz kalmalarına neden olmaya devam edebilirler.